Yokluğunun cehenneminden geliyorum, üzerimde ateşten bir gömlek, artık üşümüyorum. Seyrine hayran olduğum gözlerinin kuytusunda bıraktım senli anıları, senin bitirdiğin biz'den 'b' yi alıyorum 'iz'i sende kalsın.
Kaç mezar taşına yazdım adımı bilmiyorum, kaç şiir boğazımda düğümlendi ya da hangi şarkıda kaybettim satırlarımı. İçimin karanlığını senin aydınlığından sokaklara bıraktığından beri, hiçbir sokak lambası teselli olmadı yalnızlığıma..
Şimdi cümlelerin girdabında senin için son kez alıyorum kalemi elime. Ben sayfalarca yazardım ama; sen yüreğinin iki satırına sığdıramadın bizi. Yarım kalan hayallerimin yıkılışı, doğmamış çocuklarımızın çığlıkları sarmıştı her tarafı. Sonra elimin tersiyle sildim gözyaşlarımı ve son mektubumun son mısrasını yazdım;
"Yolun açtığın yara kadar açık olsun"..