'BİR LİSAN, BİR İNSAN'

3 lisan bilen, 6 yıldır tercümanlık yapan Gülüstan Akbaba, 'Dil öğrenmek çok önemli. Zorlukları olsa da öğrenilmeli. 'Bir lisan, bir insan' sözü unutulmamalı' dedi.

Türkiye, Dünya’nın en fazla göç alan ülkelerinden biri. Bundan dolayı da etnik kökeni farklı olan bir çok insan bir arada yaşıyor. Farklı ülkelerde yaşayan insanların göç olarak Türkiye’yi tercih etmesi de tercüman ihtiyacını beraberinde getirdi. Tercüman Gülistan Akbaba, Pehlivan Haber Ajansı’mıza en çok hangi dilde çevirmen ihtiyacı olduğunu ve mesleğin zorluklarını anlattı. 

'İNSANLARA BİR ŞEY ANLATMAK ZOR'

Tercüman Gülistan Akbaba, mesleğin zorluğundan bahsederek, sürekli konuşma halinde ve en ufak ayrıntıları bile detaylı anlatmak gerektiğini ifade etti. Akbaba, “İşin en zor kısmı sürekli konuşman gerekiyor, dil ve kültür farkına rağmen insanlara bir şeyler anlatmak bizi zorlayan bir durum. Hangi milletin insanı olursa olsun karşı tarafta, ister istemez bir önyargı oluşuyor, durumu ifade etmekte bizim için daha güç bir durum oluşuyor.” Dedi.

'SÜREKLİ DİL DÖKMELERİ GEREKİR'

Tercümanlık yapmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Akbaba, “İnsanlarla iyi bir iletişim kurabilmeliler, sabırlı olmalılar. Çünkü sürekli dil dökmeleri gerekiyor, çok basit bir konu için bile saatlerce açıklama yapmak gerekiyor. Karşısındaki insan Türkiye’nin kültürüne, kurallarına vakıf olmadığı için o yüzden sabırlı bir şekilde tek tek dikkatli bir şekilde açıklanma yapabilmeli.” dedi.

'ARAPÇA ÇOK ZOR BİR DİL'

Tercümanlığını Arapça üzerine yapan Akbaba, Arapça’nın öğrenilmesi zor ve ayrıntılı bir dil olduğunu ifade etti. Akbaba, “Arapça gerçekten zor bir dil, bir cisim için bile o kadar çok kelime var ki Arapça’nın kelime dağarcığı çok fazla o yüzden öğrenilmesi çok zor bir dil. Her ülkede olduğu gibi de Arap ülkelerinin de birbirinden çok farklı şive ve lehçeleri var, sadece kitap dilini yani Kuran-ı Kerim’in dili bilirsen anlaşabilirsin.” Diye konuştu.

'AYNI ORTAMDA BULUNMAK GEREKİR'

Yeni lisan öğrenmek isteyenlere, dil öğrenmenin püf noktalarını aktaran Akbaba, “Duysunlar, en önemlisi duymak, ses kaydına alarak konuşsunlar, böylelikle hem konuşmuş hem de dinlemiş olacaklar ve imkanları var ise hangi dili öğrenmek istiyorlarsa o dilin bölgesine gitmeleri, dili öğrenmelerine daha yardımcı olacaktır.” diyerek cümlelerini tamamladı.